Dikkat Eksikliği - Hiperaktivite Bozukluğu

Dikkat eksikliği-hiperaktivite bozukluğu hakkında ruh sağlığı ve hastalıkları konusunda ehil olmayan kişiler tarafından basın ve internet kanalıyla çocukların, anne-babaların, eğitimcilerin ve çocukların aklını karıştırabilecek bilgiler verilmektedir. Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları derneği olarak bu konuda anne-babaları, çocukları ve bu alanda çalışan çeşitli meslekdaşlarımızı aydınlatmayı görev edindik.

DEHB nedir?

Dikkatini gereken yerlere vermekte zorlanan, davranışlarını kontrol etmekte güçlük çeken ve bu sebeple ilişkileri ve öğrenmesi bozulan bir çocukta DEHB olasılığı bir çocuk ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanı tarafından değerlendirilmelidir. Sanılanın aksine her hareketli ya da kafası dağınık çocuk DEHB değildir.

Tanı nasıl konur?

Aileden ve okuldan çocuk ve gelişimi hakkında elde edilen bilgiler, çocuğun ruhsal durumunun değerlendirilmesi, gereken tıbbi ve psikolojik testler ile tanıya ulaşılır. DEHB'nun tanısının kesinleştirilmesi, hangi tedavi tarzının çocuğun ihtiyaçlarına uygun olduğunun belirlenmesi, çocuk ruh sağlığı ve hastalıkları alanında uzmanlaşmış bir tıp doktoru tarafından yapılır.

DEHB niçin tedavi edilmelidir?

Okul çağı çocuklarının hayat kalitesini bozan bir durumdur. Öğrenmeyi ve toplumsal uyumu etkiler. Çocuğun sağlıklı ruhsal gelişimini engeller.

Tedavide ne yapılır?

DEHB'nun tedavisinde çok yönlü bir yaklaşım uygulanır. Bu yaklaşım okulla işbirliği içinde öğrenme ortamını çocuğa uygun hale getirmeyi, anne-babanın tutum ve davranışlarına yönelik eğitimi, çocukla bireysel çalışmayı ve ilaç tedavilerini içerir.

Psikososyal tedaviler:
Anne-babaya ve okula yönelik çalışmalar DEHB tanısı konan her çocukta uygulanır. Öğrenme güçlükleri ve duygusal sorunların eşlik ettiği durumlarda çocukla bireysel çalışmalar yapılır. Bu uygulamalar, çocuğun sağlıklı ruhsal gelişimini engelleyen DEHB gibi durumlarda yetersiz kaldığında, veya DEHB'dan kaynaklanan sorunların zaman kaybetmeden çözülmesi gereken hallerde, ilaç tedavisi öncelikle uygulanır.

İlaç tedavileri:

DEHBdaki ilaç tedavileri tıpkı hipertansiyon ya da artritteki gibi çocuğa rahatsızlık veren, yapısal zorluklarından kaynaklanan, öğrenme ve davranış sorunlarını kontrol altına alarak, çocuğun hayat kalitesini düzeltir.

Basında dolaşan yanlış bilgiler, DEHBnun anne-babanın yarattığı bir problem olduğunu öne sürerek, fizyolojik temelli bir bozukluğa nasıl yaklaşacağını bilemediği için hatalı tutumlara giren annebabalara yüklenmekte, problemin yapısal yönünü görmezden gelmektedir.

Fizyoloji ve psikoloji birbirinden ayrılamaz. Problemi doğru kavrayan anne-baba, çocuğunun artılarını ve eksilerini daha iyi tanıyarak, nasıl yaklaşacağını öğrendiğinde uzun vadede yararlar sağlayacak olumlu ilişkiler gelişir. Ancak, kimi hipertansiyonlu hastaların diyet ve egzersizle tansiyonlarını kontrol edebilmeleri, kimilerinin de tansiyon ilaçlarına ihtiyaç duymaları gibi, hayat tarzı ve tutumlardaki değişiklikler pek çok zaman yeterli olmaz. Hayat tarzı ve tutumlardaki değişikliklerin problemi kontrol altına alabilmesi, problemin fizyolojik yanını ortadan kaldırmaz. DEHB çocuğun zora geldiği, onun yetersiz kaldığı durumlarda artan, diğer zamanlarda yatışma gösterebilen bir sorundur. Tıpkı bir kalb hastasının merdiven çıktığında şikayetlerinin belirginleşmesi gibi...

Bütün ilaçların yan etkileri olabilir. DEHBnun tedavisinde kullanılan ilaçlar, çeşitli yan etkileri olmakla birlikte, emniyetliliği konusunda onyıllar içinde oluşmuş deneyimlere göre, hayatı tehdit edici veya sakatlayıcı bir yan etkiye sahip değildir. Tedavide kullanılan uyarıcı özellikteki ilaçların bağımlılık yaptığına ilişkin sözler ise, araştırma desteğinden uzaktır. İddiaların aksine, tedavisi yetersiz yapılanlar veya hiç yapılmayanlar ergenlik ve sonrasında bağımlılık riski taşır ve çeşitli davranış ve duygu sorunları geliştirebilirler.

İyi ve emniyetli bir tedavinin tek güvencesi doktorunuzdur. Çocuğunuzun ruhsal gelişimini ve önündeki engelleri tanıyan, yaşa özgü değişen ihtiyaçlara göre yaklaşabilen, sorunlar çıktığında tedavi gerekliliğine karar verip düzenleyebilen çocuk ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanı bir doktorla sürekli ilişki içerisinde olunduğunda DEHB ve benzeri bir çok sorunla başa çıkılabilir. Bugün DEHB tanısı konan çocuklar, gelecekte kendini tanıyan, sorumluluklarını bilen bireyler olarak hayattaki yerlerini alabilirler.

ÇOCUK VE ERGEN RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI DERNEĞİ
Dikkat Eksikliği-Hiperaktivite Bozukluğu Komisyonu.
BASIN DUYURUSU
Mart 2003


TÜM KİTAPLARDA %45'E VARAN İNDİRİMLER

İyi Hissetmek
%25
indirim
300 TL
225 TL
Hayatı Yeniden Keşfedin
%25
indirim
275 TL
206.25 TL
Mod Terapisi
%25
indirim
200 TL
150 TL
Jane Doe

Psikiyatr H.Alp Karaosmanoğlu

1969 yılında İzmir'de doğdu. 1993 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun olduktan sonra Psikiyatri ihtisasını Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde tamamladı. Analitik Yönelimli Grup Terapileri, Bilişsel ve Davranışçı Psikoterapi, Cinsel İşlev Bozuklukları Tedavileri eğitimlerini tamamladı.

2000 yılında PsikoNET Psikoterapi ve Eğitim Merkezini kurdu. Halen bu merkezin yöneticiliğini yapmaktadır. Bilişsel ve Davranışçı Terapi eğitimini ve süpervizyonunu bitirdikten sonra 2002 yılında Şema Terapi ile ilgilenmeye başladı ve 2005 yılının başlarından itibaren bu tedavi türünün ülkemizde tanınması ve uygulanması amacıyla eğitmlere başladı. ISST (International Society of Schema Therapy) tarafından "Advanced" seviyede Şema Terapisti ve eğitimcisi olarak tanınan Dr. Karaosmanoğlu halen bu eğitimleri sürdürmektedir.

2003 yılında PsikoNET Yayınlarını kuran Dr. Karaosmanoğlu, Bilişsel ve Davranışçı Terapi ve Şema Terapi konularında çeşitli kitapların çevirilerinde yer aldı ve editörlüklerini yaptı.