Çocukluk ve Ergenlik Döneminde Depresyon Tanısı

Dışsallaştırma Bozuklukları

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu, Antisosyal Kişilik Bozukluğu, Davranım bozukluğu bu gruba girer. Kavgalara karışmak, huzursuzluk gibi belirtiler ailelerin ve öğretmenlerin çok kolay dikkatini çeker. Bu tür bozukluklarda anne babanın ötesine giden, acil müdahale edilmesi gereken bir zarar verme davranışı vardır. Bundan dolayı tedaviye daha hızlı başvurulur!

İçselleştirme Bozuklukları

Depresyon, kaygı bozuklukları, sosyal içe kapanma, somatik yakınmalarsa bu gruba girer. Mutsuz ve yetersiz hissetmek, kendine güvenmemek, ölmek istemek gibi belirtiler, dışsallaştırma bozukluklarına göre gözden kaçmaya daha müsaittir! Bu tür bozukluklarda dışarıya karşı aşırı kontrol eğilimi görülür! En kötü muamele anne babaya sergilenir! Bu süreçte, anne baba kendinde hata ararken, depresyon teşhisi için uzmana başvurma gecikebilir!

Çocuğun ergenin depresyonla ne işi olur?

Çok yakın zamana kadar çocuk ve ergenlerde depresyon görülmediği düşünülmekteydi. Çocuklarda depresyon “Sadece çocuk, tabi ki mızmızlanacak!” denilerek, pek ihtimal dahilinde tutulmaz; ergenlerin de “Doğası gereği huzursuz zaten!”, “Hangi yeniyetme annesiyle babasını çileden çıkarmaz ki?” gibi ifadelerle tipik durumlarının depresif olduğuna inanılırdı. Bu noktada ailelerin içinden çıkmakta zorlandığı soru: “Yalnızca katlanılmaz bir çocuk ya da yeniyetme mi? Yoksa daha ciddi bir sorunu mu var?” olur.

Çocuk-ergende depresyon teşhisi neden önemli?

Bilimsel araştırmalar çocukluk ve ergenlik döneminde depresyon olabileceğini kesin olarak göstermiştir. Çocukluk ve ergenlik depresyonu gerçektir ve önemsenmesi gerekir! Bir çocuk veya ergen için, depresyon uzun vadede bir yetişkindekine göre daha kalıcı ve telafi edilmesi daha güç sorunlar ortaya çıkarabilir: sınıf tekrarı, okulu terk, madde kullanımı gibi kötü alışkanlıklar veya başka psikiyatrik bozukluklara yol açabilir! Üstelik sanıldığının aksine çocuk ve ergenler için de intihar önemli bir risktir!

Erişkinler, çocuklar ve ergenler için ortak olan depresyon belirtileri

1. Kendini mutsuz hissetme
2. Hoşlandığı şeylere ilgide azalma, bu etkinliklerden zevk alamama
3. İştahta artış veya azalma
4. Uyku bozukluğu ( uykusuzluk, aşırı uyuma ve yorgun uyanma gibi)
5. Huzursuzluk hissiyle sürekli hareket etme isteği veya aşırı durgunluk, ağırlık çökmesi durumu
6. Yorgunluk, bitkinlik ya da enerji kaybının olması
7. Kendini değersiz, çirkin veya suçlu hissetme
8. Bir konuya konsantre olmada güçlük, sürekli kararsızlık yaşama
9. Yineleyen ölüm düşüncesi, intihar düşüncesi olması veya intihar girişiminde bulunma
 Bu maddelerden en az 5’i
 En az 2 hafta süredir görülüyor
 ve işlevsellikte bozulmaya yol açıyorsa depresyon tanısı konur.

Depresyonun görünümünde gelişimsel farklar

Çocuk ve ergenlerde depresyon belirtileri, yetişkin belirtileriyle büyük oranda benzerlik gösterir, ancak yaşa bağlı belirgin farklılıklar da görülür. Bunun nedenlerine bakacak olursak, çocuk ve ergenlerin yaşam deneyimleri yetişkinlere göre daha azdır ve çocuklar duygusal durumlarını sözel olarak yetişkinler kadar iyi ifade edemezler. Bunlardan dolayı, çocuklar depresyonlarını genellikle davranışlarıyla gösterirler.

Yetişkinlerle kıyaslandığında çocuklarda; bedensel şikayetler, psikomotor ajitasyon ve birlikte görülen kaygı belirtileri; ergenlerde antisosyal davranış, madde kötüye kullanımı, huzursuzluk, huysuzluk, agresyon, evde ve okulda problemler, evi terketme isteği ve sıklıkla anlaşılmadığını ve onaylanmadığını düşünme daha yaygın olarak gözlenir. Depresyondaki yetişkinler genelde daha sessiz ve hüzünlüyken; çocuk ve ergenlerde çabuk parlamalar, sinirlilik, saldırganlık ve abartılı davranışlar görülebilir.

Yetişkinlerde genelde uykusuzluk ve iştah kaybı görülürken; çocuk ve ergenlerde genelde daha çok yeme ve daha çok uyku görülebilir. Depresyonlu gençlerde kaygı bozukluğu görülme olasılığı, depresyondaki yetişkinlere kıyasla daha fazladır. Çocuklarda ebeveynden ayrılma kaygısı yüksek, akranlarla tanışıp sosyalleşme isteği ise düşüktür. Somatik semptomlar – genel ağrı ve sancılar, karın ağrısı, baş ağrısı - çocuk ve ergenlerde daha yaygındır. Tabi bunların hiçbiri kesin kurallar değildir! Yetişkindekine benzer biçimde depresyon yaşayan birçok çocuk ve ergen de vardır! Ama belki de en büyük fark; çocuk ergen depresyonunun istikrarsızlığıdır! Çocuk ve ergenler, arada bir depresyon durumundan çıkıp normal hallerine dönerler : “Bütün derdi bizimle, arkadaşlarıyla gayet mutlu!” gibi cümleler kurmanıza sebep olabilirler! Bu da teşhisin gecikme riskini beraberinde getirir.

Çocuk ve ergenlere özgü depresyon belirtileri:

Kendini mutsuz veya boşlukta hissetme

 Bebeklerde: çevreye karşı donukluk, ağlama ya da gülme tepkilerinde azalma, ağladığında kolay yatışmama
 Okul öncesi: hiçbir şeyden mutlu olamama, sürekli bir mızmızlık ve yakınma durumu, az gülüp, çok ağlama
 Okul çağı: Davranış ve sözlerle mutsuzluğunu ifade etme
 Ergenler: Mutsuzluğun sözel ifade edilişinde artış. Mutsuzum yerine “hayat boş, sıkıcı, anlamsız” gibi ifadeler…

Eskiden zevk aldığı şeylerden zevk almama

 Anne babaların bu dönemde en sık duydukları söz: “Canım istemiyor”
 Çocukluk ve ergenliğe özgü doğal canlılık kıpır kıpırlık kaybolur: Doğal davranım yitimi (Ercan&Turgay, 2004, sf.15)
 “Ergenlikte geçirdiğim depresyonları donukluk dönemleri olarak hatırlıyorum. Sohbet edemiyordum. Zihnim bulanıyordu. Konsantrasyonum çok zayıftı. Kendimde değildim. Sanki başka biri olmuştum.” (Koplewicz, 2004, sf.189)

Gergin, sıkıntılı, huzursuz olma

 Sık sık “of, sıkıldım” deme
 İç çekme
 Üzgün ve gergin görünüm
 Anne babalarda çocuklarını sürekli mutlu etmeye çalışma çabası (ama nafile!) (Ercan&Turgay, 2004, sf.16)
 Onun mutlu olması için durmadan enerji harcıyor ve sonunda, “Şimdi ne yapmak lazım?” diye soruyoruz! (Koplewicz, 2004, sf.67)

Ailesiyle, en yakınlarıyla ilişkisinde bozulma, sık sık tartışma, küsme

 Kurallara daha az uyma, anneyi babayı daha fazla sinirlendirme
 Amaçsızca herhangi bir şey için tutturma
 İsteğin yapılıp yapılmamasından çok anne babayı sinirlendirmek amaç halini almıştır.
 Bütün gün tüm istediklerini yapan aileye, bu oyuncak neden buraya kondu diye sinirlenen çocuk!

Sinirlilik ve öfke patlamaları

 Daha sık anne-babaya, nazını çeken kimselere yöneliktir
 Küçük bir tartışma, anne babaya saldırma eşyalara zarar vermeyle sonuçlanabilir
 Öfkesi yatışınca pişmanlık ve suçluluk duyguları depresyonun şiddetini artırır

Bedensel Yakınmalar

 Halsizlik, baş ve karın ağrısı en sık görülen somatik şikayetler
 Bazılarında psikolojik kökenli bayılmalar
 Bilinçli ya da bilinçdışı olabilir
 Sıkıntının arttığı durumlarda ortaya çıkarlar
 Okula giderken mide bulantısı, sınav günü baş ağrısı, anne babayla tartışmadan sonra bayılma….

İştah ve uyku sorunları

 İştah azalması (zayıf çocuklarda) ya da artması (kilolu çocuklarda)
 Eskiye göre daha çok yemek seçme
 Aileyle yemek yemeyi reddetme
 Yemek masasında huzursuzluk çıkarma
 En sık rastlanan uyku sorunu: Gece geç yatma sabah uyanamama!
 Kalitesiz uyku!
 Gündüz kavga ettiği, anne-babayla uyumak isteme!


TÜM KİTAPLARDA %45'E VARAN İNDİRİMLER

İyi Hissetmek
%25
indirim
300 TL
225 TL
Hayatı Yeniden Keşfedin
%25
indirim
275 TL
206.25 TL
Mod Terapisi
%25
indirim
200 TL
150 TL

İçerik Yazarı: Klinik Psikolog Miray Şaşıoğlu

  1. acayip derecede ve kesinlikle size hak veriyorum ama işte aile içinde çoğu kişi ergenlik açısından baazı ruhsal değişimlerimi benim haricimde farkedemiyorlaR...

  2. Bencede bende ergenlik döneminde yim ve bu belirtelerin hepsi bende var kendimi cok yalniz ve cokk mutsuz hissediyorum anneme bagiriyorum sonra üzülüyorum off:-(

  3. Beni anlatmıssınız yukarda 15 yaşındayım bu ergenlik nasıl geçer