İntihar kişinin bilerek , kasıtlı olarak kendisini öldürmesidir. Bazen ağır bir ruhsal hastalığın belirtisi, bazen de kendini anlık olarak kontrol etmedeki güçlüklerin belirtisidir. İntihar fikirleri ve girişimleri psikiyatri acil vakalarının büyük kısmını oluşturur. Genelde intihar girişimi, yoğun sıkıntıya yol açan bir kriz, çaresizlik, ümitsizlik, çelişkiler nedeniyle hastanın görebildiği seçeneklerin daralmasıyla ortaya çıkabildiği gibi nefret edilen objeye yönelen öfkenin kendine döndürülmesiyle de ortaya çıkar.
İntihara yatkınlığı saptamak oldukça güç bir iştir. Genelde daha önceki girişimler yön göstericidir. Bununla beraber beyaz ırktan olmak, sosyal ilişkilerin zayıflığı, yaşın ilerlemesi ve erkek olmak intihar riskini yükseltir. Kadınlarda intihar daha sıktır, ancak ölümle sonuçlanması erkeklere göre daha azdır. Kronik hastalıklar (kanser, ağrı) intihar riskini yükseltmektedir.
İki grupta intihar olasılığı belirgin olarak yüksektir:
- Depresyon
- Madde bağımlılığı (Alkol ve diğer)
Ancak depresyon tek başına neredeyse tüm intiharlarda başı çekmektedir. Şizofreni, kişilik bozuklukları gibi psikiyatrik durumlarda da intihar görülse de genel içinde düşük kalır.
Aslında depresyon tanısı yüz güldürücü olabilir, çünkü böyle bir tanı olduğunda yüz güldürücü ve etkin tedavi biçimleri kullanılarak intiharın önüne geçilebilmektedir. Belki de intiharın önlenmesindeki umut attaki tedavi edilebilir psikiyatrik bozukluktur denilebilir.
İntihar tehditleri ve sonuca ulaşmada yetersiz girişimlerle acil servislere başvurularda sık olmaktadır. Gerçekte intihar girişimlerinin pek küçük bir yüzdesi başarıya ulaşmaktadır. Kişiler bazen karşılaştıkları zor bir durumu aşmada veya çözüme kavuşturmada intihar girişimini veya intihar tehdidini kullanırlar. Bu kişiler genelde tedavileri sonuçlanmadan hastaneden ayrılmak isterler, psikiyatrik tedaviye devamı kabul etmez veya devam etmezler ve alınan öyküde engellenme veya çıkar sağlama saptanır. Bu hastalar genelde kişilik bozukluğu tanılı gruptadır.
İntihar nedeni ne olursa olsun acil psikiyatrik müdahaleyi gerektiren bir durumdur. Hastanın çaresizliği, öfkesi ve ölüme ilişkin duyguları mutlaka konuşulmalıdır. Umutsuzluk duyguları mutlaka ele alınmalıdır.
Eğer depresyon kliniği var ise depresyonun bulguları ve hastalığın doğası ve bulguları anlatılmalıdır.